batan ada

ahmet ateş

Kuşlar, balıklar, kurtlar, tilkiler, tüm canlılar gibi. Ya ayakta kalınır, ya göçülür ya da yok olunurdu sonunda. Sonu sonucu düşünmemeliydi kişi, topluluk. O bilinmeyenlerin, öngörülemeyenlerin, tasarlanılamayanların, imgelenemeyenlerin yollarında arayan bir bakışla dolaşabildikçe ortaya çıkacak olan bir durumdu konak, yurtlanma, son göçten bir önceki göç. Son ancak durağan ve dural bir kurgusal uzamın, durumun parçası olabilirdi. Yollar ise başsız kıçsız her yöne yönelen, dönen kıvrılan, çevrilen akışkan bengi dönüşlerle yaşamla kaynaşma çizgileriydi. Evet, yol andan ana, konup göçerek yaşanan bir yurttu,eğer yaşanılan her yer yurtsa kişi ya da kişilere.