metin yeğin
Kitabın ilk baskısının üzerinden 10 yıl geçmiş. Bazı yazılar daha da eski ama ‘Kent, Komün, Ekoloji’, bu hızla işleyen dünyanın, hâlâ merkezinde temel bir ‘sorun’ ve aynı zamanda değişimin yaratılması için ne yazık ki neredeyse hiç kullanılmamış bir dinamik olarak yerinde duruyor. Yani kitabın bu baskısı, 10 yıl sonra, kentin, bizim ne halde olduğumuzu değil, hâlâ ne yapmadığımızı ya da hiçbir şey yapmadığımızı gösteren bir şey halinde. Bu yüzden Nietzsche’den bir alıntıyı buraya uyarlayarak, size ‘iyi okumalar’ ve ‘iyi yapmalar’ diliyorum.
Fakat neye yarar. Biz geleceğin çocukları, nasıl evde olabilirdik? Değişimin kırılmış zamanında, bu kırılganlığında bile, evinde hissettirmeyi başarması gereken tüm düşüncelere dair hoşnutsuzluk duygusu içindeyiz. Onun ‘gerçeklerine’ gelince, devam edeceğine inanmıyoruz. İnsanları taşıyabilen buz, bugün bayağı incelmiştir; çözülmeyi getiren rüzgâr esiyor; biz, evsiz olanlar, diğer zayıf tüm ‘gerçeklikler’i ve açık buzu kıran bir güç oluşturuyoruz.
Ve ‘Henüz doğmamış o kadar çok gün var ki…’
Metin Yeğin