hiçleşme: andrey platonov ile kesintili bir diyalog

önder kulak


Her gün farklı farklı sıfatlar altında binlerce insan toplumdan sürgün edilmekte, toplum içinde bir “çıplak hayat” sürmeleri dahi kendilerine çok görülmektedir. Distopya anlatılarında sıkça rastlanan toplumun ne içinde ne dışında insanı, bırakalım geleceği, daha şimdiden büyük bir kalabalık oluşturmaya başladı. Üstelik bu kalabalık, toplumun kıyısına itildikten sonra bile kendi haline bırakılmamakta, toplum karşısında hiçleşmeye zorlanmaktadır.

Direnci kırılan ve hiçleşen insan, yaşamaktan korkan, hatta ne olduğunu unutan ve ölü taklidi yapan, “mutlular ve güçlüler” ondan bir parça daha almak için ruhuna, aklına, tenine artık eziyet etmesinler diye yaşamını öylesine istenmeyen kılandır. Kendi yaşamının yabancısıdır hiçleşmiş insan. Kalbi atsa da nefes alsa da tüm anlamını yitirmiştir yaşamanın. Nasıl bir yaşanmışlık insanı böyle bir hiçleşme yoluna itebilir, dersiniz? İşte Andrey Platonov’da aradığımız tam da bu sorunun yanıtıdır.


hiclesme