akrep dolunayı

ümit manay

Acılarımız dilsizdir bizim!

Ülkesinde gözlerini kaybeden bir kürdüm.

Beyoğlunda öldürülen bir orospuyum.

ne derseniz deyin!

Aşkım

Ölümüm

Kimseyim.

Hoyrat bir bıçağım.

Ümit’in şiirleri kanlı bir manzarayı anlatıyor, doğudan batıya kalbi kırık, ötelenmiş, öldürülmüş güzelliklerin görüntüsü. Ahmet Kaya, Hrant Dink katledilen insanlarımıza ait bir görsel acı. Kelimelerle inşa edilen görsellik. Ülkesinde de kendisine yabancılaşanları, sürgünleri ucuz otel odalarını aşkın hasını. Şiirlerini okurken bu ülkede genç ve gay olmanın lanetini kelimelerinden akıyor.

Olmayan kalplerinizi yiyeceğim 

Bu puslu ormanda kaybolacaksınız

Ormanın lanetini sonunda duyacaksınız

Sizi sürükleyeceğim derinlere

Zaman zaman ormanın kuytularında karanlık bir yaratığa dönüşmüş mücadeleci bir çocuk Ümit. Büyükleri korkutmak için beyaz bir örtüyle koşuşturan masum bir çocuk. İçim burkuluyor bazen. Hareket edemeyen, çaresiz uzaklığın sınırları ve kafesin içinde hisseden bizler. Bu ülkenin kırılmış çocukları. Üzgün ve öfkeli. Pasoli’nin şiirleri aşkı böyle tanımlar.

Un Consumato Amore

Solo l’amare, solo il conoscere
conta, non l’aver amato,
non l’aver conosciuto. Dà angoscia

il vivere di un consumato
amore.

Türkçeye çevirmekten korkuyorum çünkü anlamını yitiriyor.

Aşkı tüketmekten bahsediyor. Aşkı tüketirken tükenmekten bahseden de Ümitin şiirleri. Sardığım yaralar açıldı kanıyor

Kanamayı hiçbir tampon durduramıyor

Kan kaybından değil, sen kaybından 

Ölürsem…

Sevgili Ümit Manay’ın şiirleri bizi ruhumuzun karanlığına en kırılgan noktalarına götürüyor. Hiç de nazikçe değil, hoyratça ama çok samimi ,

Işık tehlikeli olabilir, şiir yazan bir kalbin tehlikesi neyse o kadar.



AKREP-DOLUNAYI-6